Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde, Zümrüt adında bir peri yaşarmış. Zümrüt, ormanın en güzel çiçeklerini ve en parlak yıldızlarını koruyan, gücü renklerden gelen bir periydi. Her gün ormanın rengarenk çiçekleri arasında dans eder, kuşların melodilerine eşlik eder, ağaçlara hayat verirmiş. Her şey onun sihirli dokunuşuyla daha güzel ve renkli olurmuş.
Fakat bir gün, Zümrüt ormanda büyük bir değişiklik fark etmiş. Çiçekler solmaya, ağaçlar sararmaya başlamış, kuşlar bile eskisi kadar neşeli ötmüyormuş. Bir de ne görsün, gökyüzü bile solgun bir maviye dönüşmüş! Tüm renkler kaybolmuş ve orman giderek daha gri bir hale geliyormuş. Zümrüt, ne olduğunu anlamak için hemen gökyüzüne bakmış, ama renklerin kaybolmasına neden olan bir şey yokmuş. Yalnızca rüzgarın derinlerden taşıdığı bir hüzün varmış.
Zümrüt, renklerin kaybolduğunu görünce çok üzülmüş. O zaman peri kraliçesi Esra’yı hatırlamış. Peri Kraliçesi Esra, Zümrüt’ün öğretmeniymiş ve ona, “Eğer ormanda renkler kaybolursa, o zaman kalpten sevgi eksik demektir,” demişti. Zümrüt hemen kraliçeyi görmek için yola çıkmış.
Uzun bir yolculuktan sonra, peri kraliçesinin bulunduğu yüksek dağın zirvesine varmış. Esra Peri, Zümrüt’ü görünce hemen onu karşılamış. Zümrüt, başını eğerek “Sevgili Kraliçe, ormandaki renkler kayboldu. Hiçbir şey eskisi gibi renkli değil. Ne yapmalıyım?” demiş.
Peri Kraliçesi Esra, gülümseyerek Zümrüt’e bakmış ve “Renklerin kaybolması, sevginin azaldığı anlamına gelir. Ormanda gerçek sevgi ve iyilik eksik oldu. Ama hatırlatmak isterim ki, sevgi en güzel renkleri yaratır,” demiş.
Zümrüt, kraliçenin söylediklerini düşünerek ormana geri dönmüş. Herkesin mutsuz olduğunu fark etmiş ve harekete geçmeye karar vermiş. İlk olarak, kuşların yuvalarına gitmiş ve onlara sevgiyle yaklaşarak, “Hadi birlikte şarkı söyleyelim. Sevgi dolu şarkılarımız geri getirebilir!” demiş. Kuşlar, Zümrüt’ün sözlerini duyunca neşelenmiş ve hep birlikte en güzel melodilerini söylemeye başlamışlar.
Sonra, Zümrüt çiçeklerin yanına gitmiş. “Beni takip edin, sizlere biraz renk ve mutluluk getireyim,” demiş. Çiçekler, Zümrüt’ün etrafında dans etmeye başlayınca, her bir çiçek birer birer renklenmeye başlamış. Kırmızı, mor, sarı ve mavi… Tüm çiçekler tekrar parlak ve renkli olmuş.
Zümrüt’ün sevgisi ve gücü, ormanı yeniden aydınlatmış. Her şey yeniden canlılık kazanmış, ağaçlar yeşermiş, gökyüzü mavileşmiş. Renkler geri dönmüş ve orman neşeyle dolmuş.
Peri Kraliçesi Esra, Zümrüt’ün yaptığına bakarak, “Zümrüt, senin sevgin ve çabaların ormanı iyileştirdi. Unutma, sevgi her zaman en güçlü renktir,” demiş.
Ve o günden sonra, Zümrüt Peri, her zaman ormanda sevgi ve iyilik yaymak için çalışmış, her canlıya yardım ederek, ormanın her zaman renkli ve mutlu kalmasını sağlamış.