Bir zamanlar, çok tatlı bir minik kuzu varmış. Bu kuzu, tüyleri beyaz ve yumuşacıkmış. Her sabah güneş doğarken, kuzu, annesiyle birlikte çimenler üzerinde koşar, çiçekleri koklarmış. En sevdiği şey ise, gökyüzünde uçan renkli baloncukları izlemekmiş.
Bir gün, minik kuzu bahçede oyun oynarken, gökyüzünde büyük bir balon belirmiş. Bu balon, kırmızı, mavi ve sarı renklerde parlıyormuş. Kuzu, “Bu balon çok güzel!” demiş ve balonu izlemeye başlamış.
Balon, minik kuzunun yanına doğru gelmeye başlamış. Kuzu, çok heyecanlanmış ve balonun etrafında dönerek onu takip etmiş. Balon, minik kuzunun peşinden uçarak bahçede neşeli bir oyun başlatmış.
Kuzu, balonu kovalamış, balon da ona renkli ışıltılar bırakıp gitmiş. Kuzu, her seferinde biraz daha yükseğe zıplayarak balona yaklaşmış. Ama birden, balon biraz daha yukarı uçmuş ve kuzu, yere oturmuş.
Minik kuzu, “Balon gitmesin!” diye düşünürken, birden balon tekrar ona doğru gelmiş ve minik kuzu balonun etrafında mutlu bir şekilde koşmaya devam etmiş. Bir süre sonra balon, çok yükseğe uçmuş, ama minik kuzu artık çok mutluymuş. O, balonun rengarenk ışıklarıyla oynarken kalbi çok huzurlu olmuş.
Sonra, minik kuzu yavaşça annesinin yanına gitmiş, “Anne, balonla çok oynadım!” demiş. Annesi, “Evet, balon seni çok mutlu etti, şimdi güzel bir uyku vakti,” demiş ve minik kuzu huzur içinde gözlerini kapamış.