Bir zaman, geceyi aydınlatan Ay Perisi adında çok özel bir peri yaşarmış. Ay Perisi’nin görevi, her gece gökyüzünde parlayan ayı ve yıldızları düzgün bir şekilde yerleştirmekmiş. Her şey düzenli, her şey yolunda gitmiş, ta ki bir gece gökyüzünde yıldızlar kaybolana kadar.

Ay Perisi çok endişelenmiş. Yıldızlar, gökyüzünü aydınlatırken, tüm dünya uyurmuş. Yıldızların kaybolması, dünyayı karanlıkta bırakacakmış. Ay Perisi, hemen görevini yerine getirmeliymiş. Fakat yıldızları bulabilmek için Gölgediya Dağı’na gitmesi gerekmiş. Gölgediya Dağı’nda, gökyüzüne dair çok eski sırlar saklanıyormuş.

Ay Perisi, sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkmış. Gölgediya Dağı’na vardığında, dağın zirvesinde Zaman Perisi‘ni bulmuş. Zaman Perisi, “Yıldızlar kaybolmadı, onlar sadece yer değiştirdi,” demiş. “Onları geri almak için cesaretini topla ve gökyüzündeki ışıklar ile onları birleştir.”

Ay Perisi, Zaman Perisi’nin söylediklerini dinleyerek, gökyüzündeki ışıkları birleştirmeye çalışmış. Bir süre sonra, ay ışığı ile yıldızlar yeniden parlamaya başlamış. Ancak bu sefer, yıldızlar daha parlak ve daha güçlüymüş. Ay Perisi, dünyayı karanlıkta bırakmadan, yıldızların gücünü geri kazanmış.