Bir varmış, bir yokmuş, ormanın derinliklerinde, minik bir ayıcık yaşarmış. Ayıcığın adı Maviymiş. Mavi, her gün ormanda annesiyle birlikte yürüyüş yapar, ağaçları inceler ve çiçekleri koklarmış. Ama Mavi’nin en sevdiği şey gece gökyüzüne bakmakmış.

Bir gece, Mavi annesiyle gökyüzüne bakarken, parlak parlayan yıldızları fark etmiş. “Anne, bu kadar çok yıldız neden var?” diye sormuş.

Annesi gülerek, “Yıldızlar, gökyüzünü aydınlatır ve uyumadan önce onlara bakmak çok güzeldir,” demiş. Mavi hemen yıldızları izlemeye başlamış. Her bir yıldız sanki ona gülümsüyormuş.

“Anne, ben de bir yıldız istiyorum!” demiş Mavi.

Annesi, “Yıldızlar çok uzakta, ama senin kalbinde bir yıldız var. O yıldız hep seninle olacak,” demiş.

Mavi, annesinin sözlerini düşünerek gözlerini kapamış. O anda, hayalinde bir yıldız parlamış ve Mavi’yi ısıtmış. “Artık hep yanımda,” demiş minik ayıcık, mutlu bir şekilde.

Ve o gece, Mavi, yıldızları hayal ederek derin bir uykuya dalmış, rüyasında ormanın en güzel çiçekleri arasında dans etmiş.