Bir zamanlar, yeşil ormanların derinliklerinde, göz kamaştırıcı bir ışıkla parlayan, minik bir peri krallığı varmış. Krallığın en güzel yeri ise ışıklar altında parlayan bir şelaleymiş. Bu şelale, krallığın en değerli hazinesini saklarmış; o da Peri Prensesi Lila’nın sihirli ışığıymış. Lila’nın ışığı, tüm ormanı aydınlatır, her çiçek açar, her ağaç gürleşirmiş.
Bir gün, bir şey olmuş: Peri Prensesi’nin ışığı birden kaybolmuş! Krallık kararmış, gökyüzü solmuş, ağaçlar yavaşça sararmaya başlamış. Tüm periler çok korkmuş ve ne yapacaklarını bilememiş. Prenses Lila, ışığını tekrar bulabilmek için büyük bir yolculuğa çıkmaya karar vermiş.
Peri Prensesi, kanatlarını çırparak, sihirli ormanın derinliklerine doğru uçmaya başlamış. Yolda ona yardım etmek isteyen birkaç sevimli hayvanla karşılaşmış: Koca kulaklı bir baykuş, rengi değişen bir kertenkele ve yumuşak tüyleriyle bir tavşan.
Baykuş, “Işığını bulman için en büyük sır, kalbindeki sevgi!” demiş.
Kertenkele, “Sadece doğayla uyum içinde olursan ışığın geri gelir!” demiş.
Tavşan ise, “Sabırlı ol ve asla pes etme. Işığın, seni bekliyor,” demiş.
Bu sözler Peri Prensesi’nin yüreğine dokunmuş. Lila, kalbinin derinliklerine bakarak, sevgi ve iyilikle yolculuğuna devam etmiş. Ormanın derinliklerine indikçe, birden karşısına dev bir dağ çıkmış. Dağın tepe noktasında bir ışık parlıyormuş. Ancak, dağın zirvesine tırmanmak kolay değilmiş.
Prenses Lila, tırmanmaya başlamış, her adımda ışığının ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlamış. Dağa tırmanırken, yolunda karşısına çıkan engelleri sevgiyle, sabırla aşmış. Güçlü bir rüzgar, büyük taşlar ve sarmaşıklar Prensesi zorlamış, ama Lila asla pes etmemiş.
Zirveye ulaştığında, ışığı tekrar bulmuş! Ama bu kez ışık sadece dışarıdan gelmiyormuş. Işık, Prensesin kalbinde parlıyormuş. Lila, kalbinin içinde büyüttüğü sevgiyle ışığını geri kazanmış. Bu ışık sadece ona ait değilmiş, tüm doğa ona bağlıymış!
Peri Prensesi, ışığını bulmuş olmanın mutluluğuyla, krallığa geri dönmüş. Işık geri geldiğinde, krallık yeniden aydınlanmış, ağaçlar yeniden canlanmış ve çiçekler yeniden açmış.
Tüm periler, Lila’yı coşkuyla karşılamışlar ve ona teşekkür etmişler. O günden sonra, Lila her zaman hatırlamış ki: Gerçek ışık, kalpte doğar ve tüm dünyayı aydınlatan sevgiyle parlar.